2 Şubat 2009 Pazartesi
son dakika transferleri ile nostalji
şimdi durduk yerde nerden esti. elbet ernst'den ve devre arası da olsa yine beşiktaş'ın son dakika transferinden. fakat bu transferin aşağıdakilerden belirgin farkı forvet olmaması. zaten amaç bağcı dövmek değil üzüm yemek bize anımsattıklarını karalamak. ailton gelmek üzereyken yazmıştım sanırım verkaç'ta. ernst gelince yeniden anımsayalım istedim.
haydi buyrun....
* * *
yaklaşık 20 yıldır gözlemlediğim ilginç bir alışkanlık var beşiktaş’ta.. devamlı olarak verginin son günü ödeme yapmayı alışkanlık haline getiren yurdum insanı gibi neredeyse her yaz kamp dönemine daha da olmadı sezon açılışına ille de bir yabancı futbolcu özellikle de bir forvet yetiştirme telaşı hakim oluyor camiada. bakalım kimler gelmiş kimler geçmiş bu süre zarfında....
1986-1987 : ilk hatırladığım sırp asıllı bir futbolcuydu. rade paprica diye bir adam…miloş militanoviç döneminde bir anda kadroda görmüştüm. ne zaman alındı ne zaman kadroya girdi anlayamadım. hoş o sezon kadronun pek gediklisi olamasa da bende unutamadığım bir anı bırakmıştı yine de.. f.Bahce Stadı’nda rıza`nın penaltı kaçırdığı a.gücü maçında ikinci yarının sonlarına doğru oyuna girer girmez ve de ilk topla buluşmasında ceza yayının üzerinden sağ ayağı ile öyle bir vole vurdu ki…. o zamanın tabiriyle şapka çıkartmamak mümkün değil. çıkarttık da zaten. öyle ki o gol hala gözümün önünde… sonraki sene yunanistan`a gitti. gol kralı oldu falan dediler ama dogrusu inanamadim…
1987-1988 : yine FB stadı, yine maratondayız.. yurtdışı kampı bitmiş , şenol güneş`in jubilesindeyiz. zoran ivsiç diye bir adam deneniyor bu maçta. aslında moda tabirle kumaşı hiç de fena değil . hareketli, nerde durması gerektiğini bilen teknik bir futbolcu. ama maalesef bizimkiler pek pas atmıyor kendisine. bir sakatlık pozisyonunda neden gördüğünü anlayamadığımız şekilde 2.sarıdan alkışlarla soyunma odasına gitti.!!! üstüne üstlük transfere gerek yok ben varım dercesine feyyaz da o gün 3 gol atinca transferi yatmıştı…
1988-1989 : yine son dakikada milne döneminin Walsh ile birlikte en başarılı, en faydalı transferi olan ve adına şarkılar bestelenen “haydi ferdi, tam zamanı şimdi” yani leslie ferdinand geldi… lakin ilk çıktığı a.gücü maçında adeta “dökülmüş” ve sanıyorum o gün maçı anlatan ercan taner hafifte alaycı (ya da olumsuz diyelim) bir ifade ile “ kuiinsss park rencırss" dan transfer edilen ferdinand çıkıyor yerine y.salihli`den alınan halim giriyor” derken halim’in iki gol birden atarak takımı mağlubiyetten galibiyete taşıyacağını o’da bizler gibi tahmin etmiyordu herhalde. ferdinand ise o zamanki yakıştırmalarla geç açılan ingiliz tayı gibi daha sonraki haftalarda takıma uyum sağlayıp klasını sergileyecekti. özellikle de türkiye kupası finalinde “FB defansını çarşıya gönderdim” dediği ve schumacher’e attığı muhteşem gol hala hafızalarda..
1989-1990 : inönü`deki sezon açılşına yetiştirilen iki İngiliz ve bir İskoç.. alan walsh, rob mcdonald ve ian wilson. mcdonald 15 dakikalık dortmund maçı oynayarak , wilson da meşhur Veselinoviç’in gönlünden beş geçtiği 5-1’lik F.Bahçe maçının açılışına imza attığı tek gol ve de tek sezonla veda ederken walsh süleyman seba’nın asker arkadaşı yakıştırmalarına nail olsa da yaptığı asistlerle metin-ali-feyyaz’ın MAF timi olup adlarına şarkılar düzenlemesinde başrol oynayan oyuncu idi kanımca.
1990-1992 : MAF’ lı yani metin-ali-feyyaz’lı aynı zamanda forvet ithalatının durdugu dönemler… e olmasin da artik…bu dönemde ligde atılan 198 golün büyük çoğunluğunda bu üçlünün imzası var.
1992-1993 : fani madida.. milne ile forvet daum ile sağ açık/bek oynayan sempatik güney afrikalı. üç sezon kaldığı takımda faydalı işler yaptı. sonra da bursa şehir girişinden u dönüşle antalya’nın yolunu tuttu.
1993-1994 : osvaldo deio nartallo. ilginç arjantili.. ne zaman ne yapacağı belli olmazdı. bir bakarsanız en basit golü kaçırır bir bakarsınız en zorunu başarır. kempes timsali saçları en çok dikkat çeken uzvuydu. 1-0 kaybedilen bir GS maçında kaçırdığı daha dogrusu ıskaladığı bir kafa golünden sonra yöneticiler zavallının saçına takmış o maçtan sonra saçını at kuyruk yapıp oynamaya başlamıştı! beşiktaş’tan sonra bir sene de petrol ofisinde oynayıp yurdu terketmişti.
1994-1995 : eyjölfur sverrisson. daha cok forvet arkası oynadı bu izlandalı. güçlü fizigi vardı ama çok ağırdı. enteresan golleri vardı. ilerleyen yaşına rağmen Almanya`da oynamayi basardı, hertha berlin’de futbolu bıraktı..
1995-1996 : stefan kuntz… ne söylenebilir ki.. belki de bugüne kadar oynayan en istikrarlı yabancı forvetti. sevmistim kendisini… zaten burada sayılan isimlerin çoğu gibi son dakika transferi olmamasına rağmen listeye dahil etmem de o yüzden. aumann ile birlikte yukardaki belirttiğimiz Mart-Nisan transferlerindendi. kaiserslautern taraftarlarının muhteşem bir şekilde uğurlamasıyla beşiktaş’a gelen alman fubolcuyu ne yazık ki sadece bir sene izleyebildik. biraz da euro-96 başarısınında etkisi ile ayrıldı klüpten…
1996-1997 : daniel amokachi... belki çoğu futbolsever bir FB maçına helikopterle yetistirilmesini hatırlıyor. ben ise İnönü`de orta sahada kapalının önünden aldığı topu yaklaşık 40 metre sürdükten sonra Trabzonspor filelerine bıraktığı golü. renkli bir futbolcuydu netekim.
1998-1999 : christopher ohen…john benjamin toschak’ın hediyesi olan niyerjalı. Durarak oynuyordu ama çerceveyi iyi buluyordu…yine de sıradandı..
2000-2001 : oliver pascal nouma…. 21 numaralı formasıyla.. fazla sözle gerek yok sanırım beşiktaş tarihinin en çok sevilen ama en sansasyonel yabancısı hakkında…
2001-200 : arild stavrum…sosyoloji ögrencisiydi galiba. bir de sağ ayak içini iyi kullanırdı…
2002-2003 : daniel gabriel pancu… mircea lucescu’nun beşiktaş’a kazandırdığı çok yönlü rumen. ne var ki geldiği ilk sene dışında son iki sene saman alevini oynadı takımda. ha extrem bir topçuydu o ayrı.
2003-2004 : lucescu’nun inadının tutup bir türlü almadığı ve belkide CL de en azından çeyrek finale mal olan “olmayan” yabancı forvet.
2004-2005 : john alieu carew…rüzgar gibi geçti.. ne biz bir şey anladık sanırım ne de o anlamıştır… iki f.bahçe ve bir a.bilbao maçı dışında bende fazla bir iz bırakmadı…
* * *
2005 - 2006 : bu yazıdan sonra ailton alındı. enteresandır yine schalke'den... lakin bremen'de altın schalke'de gümüş yılını yaşayan brezilyalı istanbul'da yarışı tamamlayamadan yurttan ayrılmak zorunda kaldı.
fotoğraflar : bjk.com.tr
Etiketler:
nostalji futbolu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
Anilarimi canlandirdiniz bu yazinizla, çok tesekkur ederim. ßanirim birde Mrkela diye bir Sirp geldi, 90'larin ortasina dogru, Hollandanin Twente takimindan. Sonra ne oldugunu anlayamadigim bir sekilde gönderildi. Sol ayagini çok iyi kullanan, frikik ustasi biriydi. Isin komik yani hafizamda kalan sadece bir lig maçinda çataldan dönen bir frikigiydi... Sanirim Sergen var bizde, buna gerek yok diyerek yada Bosna Savasindan sonra gönderdiler kendisini...
mrkela'yı hatırlamaz mıyım. 92-93 de sanırım madida ile gelmişti. kadıköyde seyirci karşısında ilk kez çıktığı 3-0 lık tsyd maçında rıdvan'ın başını döndürmüştü. maalesef bugün balili'nin uğradığı kıyıma o da bosna katliamı yüzünden uğramış kaçan şampiyonluğun psikozuyla da gönderilmişti. ama kalite topçuydu bu gerçek.
Yorum Gönder