28 Nisan 2009 Salı

beşiktaş-f.bahçe 20 mayıs 1985


"deli"nin kahvesindeyiz yine. deli, ben ve deli'nin oğlu hepi topu üç beşiktaşlı. ama galibiyete inancımız tam. kalan izleyicilerin yarısı f.bahçeli diğer yarısı beşiktaş sempatizanı g.saraylı. gündüz oynanıyor elbet maç inönü'nün yer yer çim özürlü zemininde. şimdi yıkılıp yenisinin inşa edilme hesapları yapılan inönü'nün orta yuvarlak ve kale sahası önündeki çim tutmayan eski hali bile özleniyor. şimdilerde geyik muhabbetine dönen seyirci sayıları da yarı yarıya idi evet. ve tıklım tıklım olduğunu söylemeye gerek yok bu şampiyonluk maçının...

yalnız ikibindokuzun iddiasız f.bahçesi o gün averaj üstünlüğünü de alarak gelmişti inönüye. beraberlik işlerine geliyordu yani. beşiktaş'ı ise galibiyetten ötesi kurtarmıyordu her iki takımın son iki maçlarını kazanacağı düşünülerekten....

klasik formalarla çıktı her iki takımda sahaya. rıza ve sarı fırtına metin'in sürüklediği ataklarla üstün başlasa da karakartal oyuna müjdat'ın eski f.bahçeli adem'i cezasahası dışından avlamasıyla yenik duruma düşüyordu bir anda. ama yılmadı kartallar. atak üstüne atakları ile nam-ı diğer kova yaşar'ı hata yapmaya zorladı. ve elindeki topu mirsad kovaçeviç'in kafasına düşürmekte gecikmedi yaşar! böylece ilk yarı bitmeden beraberliği yakaladı beşiktaş.

ikinci yarı beraberliğin avantajını kullanmak isteyen f.bahçe'ye karşı yüklendikçe yüklendi beşiktaş.. ve kaptan necdet'in golü de gecikmedi netekim. 2-1

avantaj beşiktaş'taydı bu sefer ama skor garanti değildi. f.bahçe beraberliği kovalarken beşiktaş skoru perçinlemenin peşindeydi. ve o perçin için geldi de şans. ceza sahasının sol tarafından içeri girdiğinde şekerbegoviç yaşar'la arasında sadece meşin yuvarlak vardı. tek yapması gereken topu iki direğin arasından yaşar'a rağmen filelerle buluşturmaktı. ama o acele edip yaşar'ın ayaklarına nişanlayınca topu ben bir adet gözlükten kara kartal şampiyonluktan olacaktı, son dakikalarda gelen ilyas tüfekçi 'nin beraberlik golüyle...

nasıl bir tesadüftür ki bugünlerde beşiktaş'a diş bileyen "kardeş takımlar" bursaspor ve ankaragücü'nü üçer golle geçmesine rağmen f.bahçe'de kalan iki maçını kazanınca 84-85 sezonununu averajla şampiyon tamamlıyordu...

karakartalın bir sene gecikmeli tesellisi ise averajla şampiyonluğun nasıl bir duygu olduğunu ligi namağlup bitiren g.saray'ın önünde tadıyor olmasıydı...

26 Nisan 2009 Pazar

süleyman oktay

1977-1984 yılları arasında beşiktaş forması giymiş sessiz, sakin görev adamlarından birisidir.
en dikkat çekici ozelligi tabi ki sapsarı sacları ile koemanvari sert şutlarıydı. evet koeman sarı süleymandan sonra çıktı futbol piyasasına ama sert şutlarını anlatmak için başka isim bulamadım. o derece sert yani.
ankaragüclü "bonhof nazmi" vardı bir de o dönemler hatırladığım, böyle "manyak" sert şutlar atan. bir bizim süleyman bir de nazmi yani.

beşiktaş da futbola orta sahada başlayan süleyman sonraları defansın sağına oradan da saha dışına alınmıştı ne yazık ki sessiz sedasız.
pek çok besiktaş futbolcusu gibi onunla da ilgili bir iki kayıt var elbet her geçen gün eskiyen bu yaşlı dimağda.
misal bunlardan biri malum övdüğümüz sert şutuyla adanaspor'a attıgı frikik golüydü.. hatta yamulmuyorsam ilk vuruşu gol olmuş fakat hakem atışı tekrarlatınca ikinci vuruşu yine gol yapmıştı. (lakin tam emin değilim bu çifte golden daha yetkili ve etkili dimağlar teyit ederse sevinirim) ve bu yazdığıma ben de inanamıyorum ama. gerçek, sevgili okuyucu. radyodan hatta orhan ayhan'dan dinledim bu golleri ilkin.. ve ali samiyen'di stat. evet....

anıların bir diğeri ve daha haşmetlisi ise (bugün olsa jeneriklere girerdi hic kuşkusuz) 1-1 lik bir istanbul derbisinde g.saraylı haydar erdoğan'a neredeyse orta sahadan attığı goldü.

böyle de bir futbolcu vardı işte tarihte... futbol nostaljiklerinin unutamayacağı...
şimdi nerde ne yapar hayatta mıdır bilmem ama dimağda güzel izler bırakan bir futbol emekçisiydi o da...