16 Eylül 2009 Çarşamba

yenildik lakin ezilmedik!



uzun zaman oldu bir maç üzerine yazmayalı. yine tekniğe taktiğe fazla girmeden dün geceden aklımda kalanlar...

* manu güle oynaya kasmadan, üzmeden istediğini aldı, gitti.

*tamam manu manu da bizim niye scholes gibi 70 metreye elle atar gibi top atan orta sahamız, nani ve valencia gibi parkta gezer gibi adam geçen, owen tarzı golcümüz yok. yanlış anlaşılmasın aynıları olmasın saydıklarımın yüzde 70 kapasitelisi olsun yeter.

*dün akşam görüldü ki takımın avrupa çapı çok çok küçük. vasat bir avrupa takımına koyabileceğimizi iki topçumuz var. ferrari ve ernst.. başka göremedim ben. onlar da iyi birer rotasyon topçusu olur.

* yusuf şimşek tamam solda alakasız yerde oynatıldı da. bu kadar mı alakasız, ruhsuz top oynanır. bizim halı saha takımında bile böyle topçu yok artık.

* beşiktaş'ın hasbelkader forveti çok ama bir tane golcüsü yok maalesef! diziyle top stop etmeye çalışıp, adam geçemeyen bir golcü adayı var sadece. ha allah için çok çalışıyor çocuk o ayrı!

*tabata sanki delgado'yu aratacak gibi. yazık.

* ibrahim kaş bulunmaz hint kumaşı olabilir mi?

* ama bak çok iyi mücadele ettik, rüzgar ters esmeseydi, serdar kaleyi bulabilseydi bi de ninemin sakalı olsaydı olacaktı bu iş.

*son tahlilde önceki seneyi çifte kupayla kapatmış bir takımı milyon dolarlar harcayarak bu kadar işlevsiz hale ben bile getiremezdim. emeği geçenlere helal olsun!

Hiç yorum yok: