kolay gibi gözükse de aksayan yanlarıyla beşiktaşımız yeni adı ve şekliyle uefa avrupa ligine kalmayı başardı. ve geçmişte hiç hoş anılarının olmadığı iki takımla buluşevirdi. bunlardan en tatsız anıya sahip olduğu ama aynı zamanda şimdi sofya ekibiyle en zayıf olanı rapid wien ki 84-85 de beşiktaşla başladığı kupa galipleri yolculuğunu everton finaliyle taçlandırmış ama kupaya uzanamamış bir viyanalı. iş bu yazı da 26 yıl önceki bu eşleşmeyi biraz eşelemek amacıyla kaleme alınmıştır.
bir sonbahar akşamı dayandı karakartallar viyana kapısına. başında tarifeli sefer yapan vapur gibi bir fener-bir beşiktaş-tekrar fener yapacak olan branko stankoviç. o stankoviç ki 84-85 de averajla fenere kaptırdığı şampiyonluğu bir sene sonra yine averajla g.saray'ın elinden alacak olan yugoslav direktör.
karşısında ise yıllar sonra f.bahçeyi çalıştıracak otto bariç. futbol çok garip hayatta öyle.
maça hızlı mı yoksa yavaş mı başladık bilemiyorum. küçüğüm daha o zaman. ama ilk golü biz attık sonradan mirsad güneş olup g.saray yolunu tutacak kovaçeviçle. maçın daha başı sayılır, 10'lu dakikalar.. o gün çok sevinmiştim o golü attığımıza ama uyuyan devi uyandırdığı için çok kızdım sonradan kova'ya! belki de en verimli sezonlarında bizi bırakıp g.saraya gittiği içindir. bilemiyorum.
sonuç; avrupada ilk golü atıp 4 gol yediğimiz maçların ilkiydi bu maç.(diğerleri için bkz. a.bilbao-Beşiktaş ve milan-beşiktaş)
bir sonbahar akşamı dayandı karakartallar viyana kapısına. başında tarifeli sefer yapan vapur gibi bir fener-bir beşiktaş-tekrar fener yapacak olan branko stankoviç. o stankoviç ki 84-85 de averajla fenere kaptırdığı şampiyonluğu bir sene sonra yine averajla g.saray'ın elinden alacak olan yugoslav direktör.
karşısında ise yıllar sonra f.bahçeyi çalıştıracak otto bariç. futbol çok garip hayatta öyle.
maça hızlı mı yoksa yavaş mı başladık bilemiyorum. küçüğüm daha o zaman. ama ilk golü biz attık sonradan mirsad güneş olup g.saray yolunu tutacak kovaçeviçle. maçın daha başı sayılır, 10'lu dakikalar.. o gün çok sevinmiştim o golü attığımıza ama uyuyan devi uyandırdığı için çok kızdım sonradan kova'ya! belki de en verimli sezonlarında bizi bırakıp g.saraya gittiği içindir. bilemiyorum.
sonuç; avrupada ilk golü atıp 4 gol yediğimiz maçların ilkiydi bu maç.(diğerleri için bkz. a.bilbao-Beşiktaş ve milan-beşiktaş)
italyanmış maçın hakemi. iki tane penaltı çaldı. yetmedi "genç rızayı" oyundan attı. kısaca biraz da bu akdenizli bizi harcadı. hem hakem çalar da panenka atmaz mı. 2 penaltısına bir gol daha ekleyerek üç gol attı bize penaltı kralı. sonra bir gol daha atıp gecemizi iyice kararttılar: 1-4. hem yenilmiş hem ezilmiştik. ama bunun rövanşı vardı elbet. lakin rövanşta bu ağır yenilgiyi çıkaracak ne moral ne de gücümüz vardı. 1-1 le rapid'in final vizesini ilk veren biz oluyorduk seksendört sonbaharında. böylece yenildik ama ezilmedik muhabbetinin yapıldığı o yıllarda umutlarımız sonraki yıllara devrediyordu loto misali.
foto : milliyet.com.tr
foto : milliyet.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder