bir aşağıda bugünkü ts-gs trt nostaljilerinden girdik ama çıkamadık. keyifliydi. deyim yerindeyse herkes vardı. küçük hamdi, hami, lemi hatta iskender bile vardı. özkan sümer keza. beri yanda ise erdal keser, prekazi, erhan önal, uğur tütüneker, tanju çolak, kosecki. dahası da var cizio, petranoviç, simoviç, jean marie paff, semih, martin olsen, braems, saftig ve mustafa denizli.
rüzgarın oğlu orhan çıkrıkçı fırtına gibiydi sol tarafta bir kaç asist bir kaç da gollük pas verdi. liberodanm devşirme küçük hamdi sağ bekten devşirme ali gültiken gibi tekniksiz ama fizik ve fırsatçılık gücüyle ağları sarstı bir kaç kez. hami mandıralı bildiğiniz gibi. bilmeyenler video paylaşım arşivelerinden görebilirler. anlatılmaz zira.
hasan vezir önce trabzon adına gs kalesinde gol kaçırdı sonra da gs forması ile trabzon ağlarına giden tanju golüne asist. küçük hamdinin bir golünde burhan altıntop çantalı ve takım elbiseli bir abi küçük hamdi ile çak yapınca köşe gönderinde güneşli bir kış günü yarı finalinde f.bahçe stadındaki madida golüne isyan edip sahaya giren aziz yılmazı hem de kahverengi paltosu ile anımsadım nedense. ts kaleicisi petranoviç'İ görünce lukovcan düştü aklıma. gs'nin favori olduğu bir maçta sakat omzu ve tek kolu ile devleştiğini ama aynı başarıyı beşiktaş maçlarında gösteremediğini hatırladım sonra da. gs karşısındaki 3-0 lık galibiyet sonrası barca maçına iyi moral diyen özkan sümeri hatırlayınca. 1-o ın rövanşında 2-6 yı ve roland koeman'ı anımsadım. sonra yine trabzonun avni akerde liverpool ve interi de devirdiğini. belki o zamanlar rövanşları iyi geçmese de el oğlunun da yenilebilir olduğunu ilk gösteren bu yağı karadeniz delikanlıları gösterdi bizlere. gs ise avrupa'da hem rövanşların hem de kupaların kazanılabileceğini yıllar sonra.