trt müzik'de ebru gündeş nostaljisi yapılıyor an itibariyle. beşiktaş'ın geçen hafta başkentte çıktığı tamam mı devam mı maçından kalan çeyreği de bu akşam sıfırlaması sonucu bir iki yerde hala şampiyonluk hesapları yapıldığını görünce ebru gündeş'e eşlik etmeye başladım ben de.
demir attım yalnızlığa, bir hasret denizinde...
gordon zamanında ligi ve f.bahçeyi sürklase ederken hep, f.bahçeli arkadaşlarımız mahallemizin ve kahvemizin delisine rövanşta olmadı seneye görüşürüz derlerdi her daim. belki de futbol-takım sevgisinin istikrarındaki yegane güç bu umut helvasıydı. şimdi bakıyorum yine, sevgili arkadaşlarımız abaküs sayıyorlar. yarın bursa yenilir, haftaya f.bahçe'yi yeneriz, gs de gelecek deplasmanda nasılsa puan kaybeder arada bursayı yener, biz hep kazanırız, kırmızı kar yağar, matematiksel olarak oynamaya elverişli sahalarda rakibin sağından atar solundan geçer bu süratle el clasico'yu bile kazanırız.
ha yalan yok şimdi, sezonun ilk yarısında 12 puan geride kalıp sonradan yakalanan 8 maçlık serinin daha ilk çeyreğinde ben de heyecanladım tarih tekerrür edecek büyük mustafa ve ekibi yine tarih yazacak diye lakin sonradan anlaşıldı ki bu sene geçen sene değil. hem ağzımıza çalınan bal değil. üstelik reçel bile değil bildiğin kıtlama şekerdi. imdi gerçekçi olmak lazım. yarışın mesafesi kısalmış, takatin kalmamış hepsinden önce geçmen gereken birinci, ikinci ve üçüncü (muhtemelen yarın gs olacak) var önünde. topallıyorsun üstelik.
o yüzden önümüzdeki sezona, gelecek gidecek yerlilere yabancılara, transfer savaşlarına hazırlanmak, bakmak lazım. yaz uzun nasıl olsa.
bu arada hazır mustafa denizli ve yıldırım demirören yeniden el sıkıştığına göre gelecek sezonun tabata'sının kim olacağına dair bahislerin şimdiden açılmasında da hiç bir beis göremiyorum ben şahsen bizzat kendim.
adayım mı?
geleceği takım belli de hangi futbolcu olacağı konusunda henüz kararım netleşmedi.
foto : miliyet.com.tr