dün akşam ahmet nur çebi'nin "farklı kazanabiliriz " temalı açıklaması alt yazı şeklinde odamı kararttığında bindokuyüzdoksan kışına ışınladım anında. zamanın fb teknik direktörü veselinoviç'in "bugün gönlümden beş geçiyor" deyip beşiktaş'ın kadıköy'de 1-5 kazandığı maç hatırlatmak istediğim, evet. yaşı yetenler, hafızası kuvvetli olanlar hatırlayacaktır hemen. zaten aynı kişiler bugünkü fenerbahçe'nin o günkü beşiktaş, o günkü f.bahçe'nin de bugünkü beşiktaş olduğunu çok net hatırlayacaklardır kaideyi bozmayan bazı istisnalar haricinde.
diyeceğim çok şey var aslında. hani maçtan sonra sıcağı sıcağına konuşmasın derler futbolcular için. içim yanıyor, ölenlerin kemikleri , yaşayanların -ki bu ızdırapla yaşadıkları meçhul- kalbi sızlarken diyeceğim çok şey var da diyemiyorum. en başta eski başkan sayın demirören'e, sonra yeni başkanlara, yeni teknik direktörlere, yeni ve eski futbolculara ama neye yarar. kime yarar?
ama allah rızası için bu kulüp için hiç bir şey yapamıyorlarsa sussunlar, lütfen konuşmasınlar. ne maçtan önce ne maçtan sonra ahkam kesmesinler. bu rezaletin daha dibi var mıdır bilmiyorum ama koca çınarı kökünden kestiler. eskisi yenisi hala eşeliyorlar. rahat bırakın ya rahat bırakın.
enkaz devralmışlarmış,çok borç varmışmış, harçda varmış, querasma da varmışmış. yahu ben mi dedim trilyon borca sıkıntıya gelin oturun diye. hem daha geldiğinizde kabararak , böbürlenerek, bilerek taşın altına elimi sokuyorum diye övünen ben miydim. bir şey yapamıyorsanız.konuşmayın allahaşkına susun. onu da yapamıyorsanız bırakın bizi bize. bundan kötüsü olamaz sanırım.
daha ne diyeyim.
yazık..
çok yazık..
.