schalke-bayern maçı devam ederken ;
psv'nin milan'ı lyonu adeta tefe koyduğu hiddink'li yıllarda pek ısınamıştım bu farfan'a. şimdi bakıyorum shalke'de bayağı yol katetmiş derken ceza sahasında da bir pozisyon icat etti yoktan. ilk an da tribünler gibi ben de penaltı dedim. ama yine de bayern lobisi iş başında demek için tekrar çekimi bekledim. farfan topçu olabilirsin ama adam olamazsın dedim çekimden sonra!
ribery, rüzgar gibi esiyor. hoş esintisini türkiye'de de hissetmiştik zamanında. lakin sırf türkiye'de bir yıl oynadı diye mi bu ribery özentisi, ilgisi. sanki milli takımda oynamaya aday gurbetçi futbolcu gibi güzellemeler, top ona geldiğinde ertem şener'in ronaldinho hayranlığını kıskandıracak heyecanlanmalar, coşmalar falan. abartıyoruz sanki biraz.
bundesliga'yı uzun bir aradan sonra seyrediyorum. diğer şehirlerden sonuçları veriyor spiker. e.frankurt diyor. o an yeboah'lı, andreas moller'li, m.binz'li 90'lı yıllar kadrosu geliyor aklıma. son haftaya stuttgart' ve b.dortmund ile birlikte aynı puanda kafa kafaya girip kazansa şampiyon olacağı son maçı kaybederek daum'un stuttgartına hediye ettiği yıl yani. bir daha öyle bir kadro gelmedi bir araya.
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder